3 Ocak 2012 Salı

ŞAMPİYONLUK HEYECANI SARDI DÖRT BİR YANI…





Galatasaray Türk Telekom Arena’da 6’da 6 yaparak lider kapattığı ilk yarının ardından ikinci yarının ilk maçında da Arena’da İstanbul Büyükşehir Belediye’yi yenip 7’de 7 ile yoluna devam etmek istiyordu. Galatasaray’ın bu isteğine karşılık rakibide kötü gidişine bu maç ile dur deme arzusu içindeydi. İstanbul Büyükşehir Belediye’nin teknik direktörü olan Galatasaray’ın eski futbolcusu Arif Erdem bu kez eski takımına, eski hocasına karşı farklı bir mücadele içindeydi. Maç öncesi tribünlerin efsane oyuncuları anma organizasyonunda Arena’daki yerini alan Türkiye liglerinin ilk yabancı gol kralı Tarık Hodziç’e yaptıkları tezahüratlar ve Arif Erdem’i tribünlere davet etmeleri güzel kareler oluşturdu.



Maç bu güzel kareler ile sıcak, iyi bir atmosferde başladı. Galatasaray 6’da 6 yapan kadroda tek değişikliği cezalı Melo’nun yerine Engin Baytar’ı koyarak yapmıştı. Dakika 7’de Emre Çolak’ın sol ayağı ile vurduğu müthiş şutun gol olması ile Galatasaray erken bulduğu gol ile 1 – 0 öne geçiyordu, bu dakikalarda taraftarların aklında maç farka gider düşüncesi geliyordu. Ancak golden tam 7 dakika sonra 14’üncü dakikada Visca’nın golü ile Belediye eşitliği yakalıyor, Galatasaray skor 1 – 1’e geldikten sonra tutukluk yaşıyordu. Bu dakikalarda Belediye hücumda çabuk çoğalan, orta alanda pres yapan bir görüntü çizip, tehlikeli ataklar ile Galatasaray kalesine geliyordu. 41’inci dakikada Webo Semih’in ayak bileğine yaptığı sert hareket sonrası kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakıyordu. İlk yarı 1 – 1’lik skor ve Webo’nun kırmızı kartı ile son buldu. İkinci yarıya Galatasaray evinde oynamanın avantajı ile tribünden gelen yoğun destekle başlıyor, üstüste ataklar buluyordu. 51’inci dakikada sahneye yine Emre Çolak ve müthiş sol ayağı çıkıyor, Emre takımını birkez daha öne geçiriyordu. 2 -1’lik skor’dan sonra 10 kişi kalan Belediye’nin mücadele gücü zayıflıyor, Galatasaray oyuna ağırlığını koyuyordu.





 58’inci dakika’da Kazım ile Galatasaray net bir pozisyondan yararlanamıyordu. Galatasaray’ın etkili forveti Milan Baros üstüste yakaladığı pozisyonlardan şansında etkisiyle gol bulamıyor derken 72’inci dakikada Baros golü atıyor, takımını 3 – 1 öne geçiriyordu. Üçüncü golden sonra Galatasaray oyunu Belediye’nin sahasına yıkıyordu. Maçın kapanış perdesini 91’inci dakikada Selçuk İnan uzaktan sert bir şutla golü bularak kapatıyordu.



Galatasaray maçı 4 – 1 gibi net bir skorla kazanıyor, kaldığı yerden galibiyet serisine devam ediyordu. Maçın yıldızı olarak akıllarda maçta 2 gol atan Galatasaray’ın son zamanlardaki parlayan genç futbolcusu Emre Çolak kalıyordu. Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray iyi oynayan, kazanma hırsını sahaya yansıtan, takım ruhunun zirve yaptığı bir ortamda şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerlerken taraftarlarına da özlediği takımı izletiyor. Bu ortamda biz taraftarlara da izlemek ve desteklemek kalıyor bu özlenen Galatasaray’ı…J

2 yorum:

  1. Bahar'cım eline kalemine sağlık,çok güzel tasvir etmişsin dün geceki resitali.Ancak beni halen korkutan bir şey var:Bu takım sakatlanan ya da cezalı duruma düşen bir futbolcusunun oynamamasıyla sendelememeli,paniklememeli!Evet Melo'dan bahsediyorum.Yabancılar her ne kadar senin tarafında görünüyorsa ve hoşluklar yapıyorlarsa da, işin ucu transfere ve paraya geldiği zaman İstanbul'un havası gibi döner.Ben Melo'ya Nelo demem,Melo benim olmayınca.Kısacası ben Melo'nun tam anlamıyla takımın bir parçası olduğunu,tam bir GS'li olduğunu transfer zamanı takımına sağlayacağı kolaylıkla anlarım.İndirim yapmazsa bu yazımı size hatırlatırım o zaman,bekleyelim görelim!!!(T.ÖZbilek)

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle katılıyorum bu yoruma,evet Melo^nun ne kadar Galatasaraylı hissettiğini transfer dönemi geldiğinde anlayacağız umarım bizi yanıltır...Takımın biraz daha zaman geçince cezalı veya sakat olan futbolcuların yokluğundada sendelemeden yoluna devam etmesi her Galatasaraylının hayali, sanırım biraz daha vakite ihtiyaç var bunun için,zaman geçtikçe bunuda hep beraber göreceğiz.

    YanıtlaSil