8 Aralık 2011 Perşembe

TRİBÜNDE ŞOV, SAHADA MÜCADELE




Derbi derbi dedik işte derbi oynandı ve bitti, şimdi bizlere derbi hakkında yazmak, konuşmak kaldı.

Arena’da Galatasaray adına muhteşem bir atmosfer vardı, maç öncesi herkesin aklında derbinin hafta içi ve 19.30’da olması nedeniyle acaba stad dolar mı diye düşünce vardı gerçi biletler tükenmişti haberi çoktan gelmişti ama yine de düşünüldü… Tam tersine stad tamamen doluydu, harika bir şov maç öncesi taraftarlar tarafından sunuldu (kendi adıma televizyon karşısında bu şovu şaşkınlıkla ve beğeniyle izledim), futbolcular da daha ilk sahaya çıktıklarından itibaren tribünlere hayran kaldılar. Galatasaray taraftarı takımını derbide 90 dakika müthiş destekledi, Fatih Terim ve futbolcularda maç sonunda hareketleri ve konuşmalarında teşekkürleri ile bu güzel şova ve desteğe teşekkür ettiler.

Gelelim maça; Galatasaray sahaya çift forvetle ve Emre Çolak sürprizi ile çıktı ve ilk dakikadan itibaren istekli, hırslı bir mücadeleye başladı. Maçı daha çok isteyen taraftı ve ilk 20 dakikada net  5 gol pozisyona girdi, bu pozisyonlarda Fenerbahçe kalecisi Volkan adeta devleşti ve gole izin vermedi ta ki Eboue Volkan’ ı geçip golü bulana kadar … Galatasaray’ın ilk golü bulmasından sonra Fenerbahçe oyun disiplininden daha çok koptu sonrasında Galatasaray’ın ikinci golü geldi ve derbinin ilk yarısı Arena’da Galatasaray’ın 2-0’lık üstünlüğü ile sona erdi. İkinci yarıya Fenerbahçe iki değişiklikle başladı nitekim Semih’in ve Stoch’un oyuna girmesi biraz takımı hareketlendirir gibi oldu ama Galatasaray fizik gücünü mücadele gücünü 90 dakikaya eşit şekilde yayınca Fenerbahçe’nin hareketlenmesi sonuç vermedi . Gelen 3’üncü gol sonrası Galatasaray daha rahat ve kontrollü futbol oynadı. Fenerbahçe’nin maçtaki en net gol pozisyonu maç 2-0 devam ederken Stoch’un direkten dönen pozisyonuydu. Muslera bir derbi maçına göre oldukça rahat bir maç geçirdi, kalesinde gördüğü gol son dakikalarda yaşanan rahatlıktan ötürü yenen bir gol oldu bana göre…



Maçın geneline bakarsak Fenerbahçe’nin en önemli kozu olan Alex’in maç boyunca Galatasaray tarafından oynatılmaması, Galatasaray’ın baskılı, ayağa pas yaparak presle topu ayağında fazla tutan taraf olması maçı Galatasaray’a getiren etkenler oldu. Hakem Fırat Aydınus başarılı bir maç yönetti, Eboue’ye maçın başında Caner’e yaptığı harekette sarı kart gösteren Fırat Aydınus daha sonrasında Caner’in sertliklerine biraz fazla müsamaha gösterdi tabi bu nacizane benim fikrim. Maç genelinde Fırat Aydınus derbiyi sorunsuz yönetti, yükselebilecek muhtemel sinirleri de yaptığı ufak uyarılarla önledi.

Sonuçta tansiyonu yüksek olmayan, kavgasız gürültüsüz, Galatasaraylıların iyi mücadele ve 3 gol izlediği, müthiş bir tribün şov yapılan bir derbi izledik. Her maçta olduğu gibi bu maçta da sevinen ve üzülen bir taraf oldu, futbolun gerçeği bir kez daha ortaya çıktı iyi oynayan kazandı. Eklemek istediğim son nokta Fatih Terim’in genç Emre’yi oyundan almasını, maç sonunda alkışlatmak için çıkardım diyerek açıklaması çok hoş bir açıklamaydı. Fatih hoca gençlere olan güvenini ve desteğini bu hareketi ile tekrar hatırlatmış oldu futbolseverlere.


2 yorum:

  1. Tebrik ediyorum.Gerçekten GS güzel baskılı bir oyun oynayarak galibiyeti haketmiştir.Bundan sonraki maçlarda başarısızlık dilerim :)))))Y.PEDÜK

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Bir Fenerbahçeli olarak dileğiniz gayet makul,umarım sezon sonunda hakeden, iyi mücadele eden takım şampiyonluğa ulaşır...

    YanıtlaSil